4 Mayıs 2013 Cumartesi

Fikri Sönmez'i Anıyoruz


4 Mayıs 1985'te kalpten öldüğünde, arkadaşları inanamamıştı. Oysa beş yıla yakın hapis hayatı ve gördüğü ağır işkencelerdi ölümüne neden olan.
Onca devrimci geldi geçti. Onu diğerlerinden ayıran neydi? Herkes için hayal ya da uzak bir hedef olan "devrim"i o Fatsa'da elle tutulur gözle görülür hale getirebilmişti. Devrimi gerçekleştirmişti, farkı buydu.
1965 yılına kadar maçlara gittiğini anlatıyor eşi. Bu yıl devrimci fikirlerle tanışmış, TİP ilçe yönetimine girmişti. 1971'de Mahir'in kaçırılmasında payı olduğu iddiasıyla yargılanıp iki yıl hapis yattı.
12 Mart'ın kara bulutları '77'lerde dağılırken, tüm ülkede devrimci hareket yükseliyordu. Fikri Sönmez Fındıkta Sömürüye Son mitinglerinde sözü aldığında meydan canlanıyor, hop oturup hop kalkıyordu. Çünkü o halkın sorunlarını çözümlemiş, geçmiş senelerde halka rakamlar vermiş ve hep haklı çıkmıştı. "Devrimciler size hiç yalan söyledi mi" diyordu. Kaldırım kenarından dinleyenler meydana doğru geliyor, meydan kalabalıklaşıyordu.
Dev-Yol'cuydu Terzi Fikri ancak 1979 ara seçimi geldiğinde sırf Dev-Yol'un değil tüm solun ortak adayıydı. Hatta bir iki ay çalışmadan sonra Adalet ve Milli Selamet partilerinden bile oy aldığını rakamlar gösteriyordu. Tüm partilerin aldığından çok oy almıştı.
Terzi Fikri'nin şu ölüm yıldönümünde belediyede başardıklarından, gerçek demokrasi örneği mahalle komitelerinden, Çamura Son Kampanyası'ndan, kültür sanat etkinliklerinden bahsetmeyeceğim. Ancak 2000'lerde yapılan söyleşide 80'lik bir amcanın "O bizi 60'ından sonra solcu yaptı" demesini unutmayacağım. İşte onun yaptığı hizmet ve demokrasi anlayışının sonucu buydu. Bir solcunun nasıl olması gerektiğini gösterecek olan da budur.
Adını anmaya değmeyeceklerin Temmuz 1980 operasyonlarını da anlatmayacağım. Ancak eşi gibi bana da en çok koyan selasının yarıda kesilmesi, müslüman değil iddiasıyla cenaze namazının engellenmeye çalışılmasıdır.
O yenildiği için değil, yendiği için bunlara layık görüldü. Parababalarının, tefecilerin, karaborsacıların düzenini başlarına yıkmak, halkın çıkarıyla bunların çıkarlarının nasıl çakıştığını kanıtlamak, bunlarsız da yaşamanın mümkün olduğunu göstermek parababasının, tefecinin, karaborsacının ve bu düzenin silahlı zorbalarının kabul edebileceği birşey miydi?
Ama gün gelecek, bu ülkede Terzi Fikri aşılacaktır. Bu halk kendi kendini asalaklara muhtaç olmadan yeniden yönetecektir. O gün biz Terzi Fikri'nin başkan seçildiği 14 Ekim'leri bayram olarak kutlayacağız.

Işıklar içinde yat Büyük Önder Terzi Fikri Sönmez.

4 Mayıs 2011