15 Nisan 2007 Pazar

14 Nisan'ı Engellemeye Çalışanlara...

Aşağıya aldığım iletiyi, Atatürkçü olduğunu ifade ettiği halde 14 Nisan öncesi mitinge katılmama çağrısı yapmış bir arkadaşa yazmıştım. Bugün 15 Nisan. Gururla yayımlıyorum:


Söylediklerinde doğruluk payı olmadığını söylemek mümkün değil. "Tehlikenin farkında mısınız?" diyenler, 1950'den bu yana görevlerini tam anlamıyla yapmış olsalar, bugün yaşananlarla uğraşmak zorunda olmayacaktık. Bu açıdan sana tamamen katılıyorum.

Cumhuriyet'in temellerine önceki kuşaklar yeterince sahip çıkamadı. Ne laikliğe, ne de demokrasiye... Yani, ne eğitime dinin karışmasına, dinci kadrolaşmalara, ne de darbelere karşı gelinebildi.

Ancak bu mitingi darbe zihniyetiyle eşdeğer görmekte zorlanıyorum. Bu mitinge kışkırtmacılar hariç hiç kimse "Ordu göreve!" demek için katılmıyor. Bu havayı yaratmak isteyen çevreler günlerdir ellerinden geleni arkalarına koymuyorlar. Yalan haber yayınlamaya kadar varacak faliyetler tam gaz gidiyor. Maalesef Meclis Başkanı, Başbakan gibi sorumluluk sahibi kişiler dahi, değil doğruluğu kanıtlanmamış olmak, yalan olduğu her tarafından belli olan taze haberleri gerçekmiş gibi gösterip miting hakkında fikir belirtebiliyorlar.

Bakın son günlerde Zaman Gazetesi'nin yaptığı haberlerden birkaçı:
  1. Atatürkçü Düşünce Derneği'nin adındaki "Atatürkçü" ibaresi kanunsuz.
  2. Cumhurbaşkanı ADD'ye 200 bin YTL bağış yapmış. (Cumhurbaşkanı yalanladı. Bağış yapmış olsa bile ADD kanunen kamu yararına dernek değil mi?)
  3. ADD'nin Başkanı Jandarma Genel Komutanı iken darbe yapmak isteyen bir müdahale heveslisi. (Org. Yaşar Büyükanıt yalanladı. Belgelerin Utah'tan F Tipi Cemaat tarafından üretildiği biliniyor ve Özden Örnek bu konuda dava açtı. Günlüğün tamamen dezenformasyon olduğunu söyledi.)
Görüyor musunuz? Atatürkçü Düşünce Derneği'ni savunmak zorunda kaldık.

ADD içindeki ya da miting içindeki yanlış kişilerin yanlış davranışlarını öne sürerek lütfen mitingi eleştirmeyelim. Bu miting bizim en demokratik hakkımızdır. Yasadışı hiçbir yönü yoktur.

Miting gereksiz diyenlere de son bir sözüm var:

Gereksiz ya da yanlış olsa, daha başlamadan önce,

ne kadar, şeriatçı, tarikatçı, cemaatçi varsa,
ne kadar, İkinci, Üçüncü, Beşinci Cumhuriyetçi varsa,
ne kadar, bu düzenin böyle olmasından memnun olan, gerçek statükocu çevre (Tüsiad vb.) varsa,
ne kadar, laiklik karşıtı güçlere gebe, basın, medya varsa,
ne kadar, bölücü vb. varsa

bu mitinge cephe alır, yapılmasın ya da katılım düşük olsun diye bütün güçlerini harcarlar mıydı?

Barış Özel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder